Finansal Dolarizasyon Sürecinin Bankacılık Sistemine Olan Etkileri
DOI:
https://doi.org/10.17740/eas.econ.2016-MSEMP-66Anahtar Kelimeler:
Finans- Bankacılık İşlemleri- Finansal Dolarizasyon- En Küçük Kareler Yöntemi- Regresyon AnaliziÖzet
Ülkemizde 2000 ‘li yıllar ile uygulanmaya başlayan ekonomi programları çerçevesinde enflasyon oranlarındaki düşüş ivmesi, son yıllarda faiz oranlarında da görülmesine, neredeyse sıfıra yakın faiz oranları ve değer kazanmaya devam eden TL’ sına rağmen dolarizasyon sürecinde bir gerileme gözlenmemektedir. Bu gelişmenin doğal sonuçları olarak; TC. Merkez Bankası tarafından uygulanan para politikalarının etkinliği azalmakta, bankacılık sektöründe varlık ve yükümlülükler arasındaki vade farkları sebebiyle likidite problemleri ile karşılaşılmakta ve para talebinde yapısal kırılmalar görülmektedir.
Bu çalışmada ekonominin mihenk taşlarından biri olan, finansal istikrarın simgelerinden bankacılık sektörü ile finansal dolarizasyon ilişkisi ele alınmıştır. Sözlük anlamı olarak, ülkede yaşayanların yabancı para cinsinden varlık ve yükümlülükler olarak tanımlanan finansal dolarizasyon, bankacılık sektör açısından değerlendirildiğinde; akla ilk gelen unsurlar, mevduatlar ve krediler olmaktadır. Bankacılığın iki temel işlemi olan mevduatlar ve krediler, yabancı para cinsinden varlık ve yükümlülüklere tam anlamıyla örnek teşkil eder. Bu vasıfları ile de finansal dolarizasyonun ölçülmesinde aktif rol oynarlar.
Çalışmanın amacı Türkiye’deki dolarizasyon süreci ile finansal istikrar arasındaki ilişkiyi bankacılık sektörü vasıtası ile ifade etmektir. Bu sebeple ekonometrik analizlerde Eviews 8 programı kullanılmıştır. Özellikle 2006 yılında BDDK’nın faaliyete geçmesi ile birlikte Türk bankacılık sistemi kabuk değiştirmiş, geçen 10 yıllık süreçte dünyada örnek gösterilen bir mertebeye ulaşmıştır.Çalışma sonucunda; finansal sistemin bir parçası olan bankacılık sektörünün istikrarının artmasına bağlı olarak, finansal dolarizasyonda negatif yönlü bir ivme oluştuğu gözlenmiştir.